cok uzak daha yakın
Bazı geceler diğerlerinden daha karanlık olur ve bazen kaybetmemek
kazanmaktan daha değerlidir. Tıpkı yaşanmamışlıkların yaşanmışlıklara göre daha
iyi olabilmesi gibi.
İçimiz başkadır bizim, dışımız bambaşka. İnsan olmak en saf
haliyle bu değil midir? Derinlere sakladığımız şeyleri kimseyle paylaşmaz üstünü
örtmeye, aklımıza bile getirmemeye çalışırız. Halbuki paylaşırsak karşımızdaki
kişi bize ne tepki verir değildir korkumuz. Asıl korkumuz kendimizle nasıl
yüzleşeceğimizdir.
Peki ya bir zamanlar çok isteyip de göremediğiniz şeyleri
gördüğünüzde ne olur? Yaşayamadığın şeylerin, bir anda gerçek olması ama artık
senin gücünün olmaması oldu hiç sana? Yıllardır beklediğin kararlılık
karşısında o kişi kapını çaldığında, çok bekledim hissinin beklediğin şeyden
daha ağır bastığı oldu mu? Başını yastığa koyduğunda ilk aklına ne gelir? Yaşadığın hayat mı yoksa yaşamak istediklerin mi?
Belki zaman aldatıcıdır. Belki imkansızlıktır gizemli kılan.
Belki de uzak daha yakındır.
This comment has been removed by a blog administrator.
ReplyDelete